Burdur Valisi Türker Öksüz, Valiliğimiz koordinasyonunda, Burdur İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu işbirliğinde düzenlenen “Burdur Turizm Sorunları ve Çözüm Önerileri Çalıştayına” katıldı.
Çalıştayın İlimiz Turizmi için hayırlı olmasını dileyen Vali Öksüz, “Turizm Sektörü’nün” dünya ekonomisinde en hızlı gelişen ve büyüyen sektörlerden biri olduğuna dikkat çekti.
Amaçlarının, Burdur’un bacasız fabrika olarak nitelendirilen turizm pastasından daha fazla pay alabilmesi olduğunu ifade eden Vali Öksüz, yaptığımız çalıştayla bu alanda var olan potansiyelimizi her yönüyle ele alarak, “Burdur Turizmini” daha yukarılara taşımak istediklerini ifade etti.
Yeşilova İlçesinde MAKÜ Salda Lavanta Tepesi Uygulama Otelinde düzenlenen çalıştayın açılış programı saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunması sonrası protokol konuşmaları ile devam etti.
Çalıştayda Vali Öksüz, Milletvekili Prof. Dr. Adem Korkmaz, Milletvekili İzzet Akbulut, Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Dalgar, Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Turizm Akademisyenleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Muharrem Tuna ve İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Emre Gürsoy konuşma yaptı.
Çalıştayın devamında, ilgili kurum yöneticileri, sektör temsilcileri, kurum personelleri ve akademisyenlerin katılımıyla sorun belirleme ve fikir üretme oturumları kapsamında Spor Turizmi, Eko-Turizmi, Kültür Turizmi ve Gastronomi Turizmi olmak üzere 4 oturum gerçekleşti.
Vali Öksüz çalıştayda yaptığı konuşmasında,
“20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, “Turizm Sektörü” dünya ekonomisinde en hızlı gelişen ve büyüyen sektörlerden biri konumundadır. Dünya genelinde 250 milyondan fazla kişiye istihdam sağlayan (küresel istihdamın yaklaşık % 10’u) turizm sektörü, dünyadaki en büyük sektörlerden biri olup, küresel ekonomik gelişime güçlü bir ivme kazandırmaktadır.
Günümüzde 40’a yakın sektörü tetiklediği bilinen turizm sektörü, ülkeler için sanayi, enerji ve iletişim sektörü kadar önem arz eden ve ülke ekonomilerinde çok ciddi gelirlere ulaşan, ayrıca istihdam yaratan, ülkemizde de her geçen yıl önemi ve değeri anlaşılan bir sektör haline gelmiştir. Bu durum, turizm sektörünün ülke ekonomilerine katkılarını ön plana çıkarmış ve her ülkenin kendi turizm arz potansiyeli nispetinde bu pastadan pay alma veya aldıkları payı büyütme mücadelesine girişmelerine neden olmuştur.
Dünyada böylesine hızlı şekilde büyüyen turizm sektörünün Türkiye’deki durumu da neredeyse dünyadaki eğilimlere paralellik gösterecek şekilde gelişmektedir.
Burdur, güler yüzlü, sıcakkanlı ve misafirperver insanları, tarihi birikimi, gölleri, yaylaları ile güzelliklerin buluşma noktasındadır. Yolların kavşağında olması kadar medeniyetlerin de kavşağında bulunması Burdur’u kültürel ve tarihi açılardan zengin kılmıştır. İlimiz Antik dönemde “Pisidia”, coğrafi olarak “Göller Bölgesi”, kültürel olarak “Teke Yöresi” olarak adlandırılmıştır. Burdur, Teke Yöresi olarak bilinen bölgenin kültür başkentidir.
Alternatif turizm türlerinin ve ürün çeşitlendirme faaliyetlerinin önem kazandığı günümüzde, Burdur’un sahip olduğu doğal, tarihi ve kültürel varlıklar, sürdürülebilir turizm çerçevesinden bakıldığında birçok bölgemizden daha üstün bir turizm potansiyeline sahip olduğu görülmektedir.
Göller Bölgesi’nin karakteristik özelliklerini ve Anadolu’nun tarihi çeşitliliğini en güzel şekilde yansıtan Burdur, ekoturizm, kültür turizmi ve turizm amaçlı sportif faaliyetler alanlarında yakınında bulunan Antalya’yı tamamlayıcı bir konuma sahiptir.
Burdur, tarihi/turistik mekânları, antik şehirleri, eko-turizm imkânları, kervansarayları, konakları, gölleri, yaylaları ile ucuz, sakin, güvenli bir şehirdir.
Binlerce yıllık tarihi ve kültürel varlıkları arasında öne çıkan Sagalassos, Kibyra, Kremna gibi pek çok antik kent ile Selçuklu Dönemine ait hanlara, Osmanlı Döneminin en görkemli konaklarına, ihtişamlı tarihi eserlerin sergilendiği müze ve ören yerlerine, oksijen deposu yemyeşil dağlara, serin yaylalara, mağaralara, Burdur, Salda, Yarışlı, Karacaören gölleri gibi masmavi göl ve barajlara, mor renkli ve mis kokulu lavanta bahçelelerine, zengin flora ve faunaya, geniş ekoturizm ve doğa sporları alanlarına, yöresel yemeklerin sunulduğu lokantalara, geleneksel el sanatlarına, kısacası hem dinlenip hem eğlenebileceğiniz farklı aktivitelerin olduğu ortamlara sahip olan Burdur, tüm zenginlikleriyle misafirlerini beklemektedir.
Ayrıca kültürel dokusunun bozulmaması, folklorik ürünlerinin hala tüm canlılığı ile yaşatılması Burdur’u özel kılan unsurlardan bir diğeridir. Bu özelliğiyle konuşmamın başında ifade ettiğim gibi Burdur “Teke Yöresinin Kültür Başkenti” olarak bilinmektedir.
Günümüzde yaygın olarak deniz, kum ve güneşten ibaret olan kitle turizmi modelinin dışına çıkılarak yeni modeller ve alternatif ürünler ortaya çıkarılmak istenmektedir. Bu yöneliş yeni cazibe merkezleri oluşturmaktadır. Avrupa ve Rusya gibi pazarlarda oluşan ekonomik ve siyasi krizler, ülkemizin Arap, Çin ve Uzak Doğu gibi diğer ülkelere, yeni pazar arayışlarına yönelmesine neden olmaktadır. Bu durum tarihi, kültürel zenginliği ve doğal güzellikleriyle alternatif turizm potansiyeli olan Burdurumuzu öne çıkarmaktadır.
Bu durum Burdur’da turizmin geliştirilmesi, sektörde tanıtım ve pazarlama faaliyetlerini, pazardaki ve müşteri profilindeki gelişmeleri sürekli izlenerek etkinleştirilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu amaç doğrultusunda sektör ihtiyaçlarına Burdur’un sahip olduğu potansiyeller dahilinde cevap vermek amacıyla bölgedeki turizm potansiyelinin görünürlüğünün yenilikçi teknolojilerin yardımı ile arttırılması ve yerel halkın faaliyetlere entegre edilerek, konaklama alanında yeni yatırımlarla desteklenerek, turizmin Burdur’da 4 mevsim boyunca yaşanması sağlanmalıdır.
Burdur’un geçmişten günümüze kısaca turizm istatistiklerine değinmek gerekirse;
1965-1970 yılları arasında Burdur Merkez’de 11, Bucak ilçesinde 3, Ağlasun’da 1, Yeşilova’da 1, Tefenni’de 2 olmak üzere toplam 19 otel ve pansiyon bulunmaktadır. Bu otellerdeki toplam yatak sayısı ise 451’dir. An itibariyle Burdur’da toplam 106 konaklama tesisi, 1.685 oda ve 3.308 yatak kapasitesi ile hizmet vermektedir.
1972 yılında Burdur’daki otellerde 668’i yerli, 890’ı yabancı olmak üzere toplam 1.558 kişi konaklamıştır. 2023 yılının ilk 8 ayında ise 90.315’i yerli, 4.134’ü yabancı olmak üzere 94.449 kişi konaklamıştır.
12 Haziran 1969 tarihinde ziyarete açılan Burdur Müzesi’ni 1977 yılında 3.424’ü yerli, 731’i yabancı olmak üzere toplam 4.155 kişi ziyaret etmiştir. 2019 yılında 34.644’e yükselen ziyaretçi sayısı Covid-19 salgını nedeniyle 2020 ve 2021 yıllarında büyük bir düşüş yaşamış ise de 2022 yılında yeniden yükselişe geçerek 21.096’ya çıkmıştır. 2023 yılının ilk 10 ayında ise müzemizi 21.722 kişi ziyaret ederek 2022 rakamlarını geride bırakmıştır.
Burdur’daki müze ve örenyerlerinin (Burdur Müzesi, Doğa Tarihi Müzesi, Sagalassos Örenyeri, Kibyra Örenyeri) 2022 yılı toplam ziyaretçi sayısı ise 119.670 iken 2023 yılının ilk 10 aylık ziyaretçi sayısı 132.513’e yükselmiştir.
Burdur’un Coğrafi İşaret tescilli 14 (Bucak Salebi, Burdur Ceviz Ezmesi, Burdur Haşhaş Helvası, Burdur Kabak Helvası, Burdur Şiş Köftesi, Dirmil Sipsisi, Gölhisar Kavurması, Karamanlı Cevizi, Karamanlı Kişnişi, Karamanlı Rezenesi, Kozağaç İkitelli Curası, Melli İnciri, Tefenni Rezenesi, İbecik Bezi) ürünü bulunmaktadır. Başvurusu yapılan ürün sayısı ise 3 (Bucak Çörek Otu, Bucak Çörek Otu Yağı ve Yeşilköy Elması)’tür.
Somut Olmayan Kültürel Miras Türkiye Ulusal Envanter Listesi’nde Burdur’dan 11 (Alaca Dokumacılığı, Sipsi Yapımcılığı, İkitelli Kozağaç Curası Yapımcılığı, Kütük Atma, Düğün Gecesi Eğlencesi/ Maşala, Yünüm, Boğaz Havası-Boğaz Hadası, Teke Zortlatması, Serenler Zeybeği, Ceviz Ezmesi Geleneği, Burdur Şiş) unsur yer almaktadır.
Burdur yukarıda saydığımız tüm değerleriyle; Kültür Turizmi, Ekoturizm, Spor Turizmi (Doğa Yürüyüşleri (Trekking), Bisiklet, Yamaç Paraşütü, Sualtı Dalış, Sportif Olta Balıkçılığı, Oryantiring, Spor Kamp ve Turnuvaları), Kamp ve Karavan Turizmi, Yayla Turizmi, Mağara Turizmi, Agroturizm, İpek Yolu Turizmi, Kış Turizmi, Kuş Gözlemciliği gibi alternatif turizm imkânlarına sahip potansiyeli olan önemli bir kültür ve turizm şehridir.
Burdur olarak bizlere düşen görev, belirtmiş olduğum turizm alanlarında gerekli alt yapı çalışmalarını bir an önce tamamlayarak, alternatif turizm çeşitliliğimizi gerek yurt içinde gerekse yurt dışında tanıtarak, Burdur’u ülkemiz turizm pastasından daha fazla pay almasını sağlamaktır.
Bu duygu ve düşünceler içerisinde çalıştayımızın hayırlı olmasını diliyor, değerli katkılarınız için şimdiden teşekkür ediyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum” dedi.